Boşanma Davasında Zinanın İspatı

Boşanma Davasında Zinanın İspatı
Boşanma davalarında zina, evlilik birliğini temelinden etkileyen ve hukuki sonuçlar doğuran önemli bir sebep olarak kabul edilir. Zina, boşanma davası açılabilmesi için geçerli bir gerekçe olarak yer alırken, zina iddialarının ispatı çoğu zaman zorlayıcı bir süreç olabilir. Zina, sadece tarafların beyanlarıyla değil somut delillerle ispat edilmesi gereken bir durumdur. Bu yazıda boşanma davalarında zina suçunun ispatına yönelik hukuki yaklaşımlar, geçerli delil türleri ve ispat yükü üzerine odaklanılacaktır.
1. Zina Nedir?
Zina tanımı, TMK m. 161’de ‘’Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.’’ şeklinde düzenlenmiştir. Her ne kadar madde de açıkça yer verilmemiş olsa da zina nedeniyle boşanma davası açabilmek için eşlerden birinin, karşı ya da aynı cinsten biriyle bilerek ve isteyerek cinsel ilişkide bulunması gerekmektedir
2. Zina Sebebiyle Boşanma Kararı Verilebilmesi İçin Koşullar
2.1. Evlilik Koşulu
Zina sebebiyle boşanma davası açabilmek için, TMK m.142'ye göre taraflar arasında geçerli bir evlilik birliği bulunmalıdır. Bu madde, yetkili evlendirme memurunun her iki tarafa evlenmek isteyip istemediklerini sorduğunu ve tarafların olumlu cevabı ile evlenme gerçekleştiğini açıklamaktadır.
2.2. Cinsel İlişki Koşulu
Eşler evlilik birliği süresince birbirlerine sadık kalmak zorundadırlar. Bu süreç içerisinde eşlerden birinin üçüncü bir kişi ile her şekilde yaşayacağı cinsel ilişki zina sayılmaktadır. Zinanın birden fazla olması şartı aranmadığı gibi bir kere cinsel ilişkide bulunulması yeterlidir. Fakat okşama, kucaklaşma, öpüşme gibi içerisinde cinsel bir organ olmayan aşıkhane hareketler direkt zina sebebiyle boşanmaya esas alınamaz. Ancak bu durum zinanın varlığına fiili karine oluşturabileceği gibi her somut duruma göre değişkenlik gösterecektir. Her şekilde kurulan cinsel ilişki zina kabul edilirken Yargıtay, zina için gereken ortam bulunmasına rağmen elde olmayan nedenlerle eylemin teşebbüs derecesinde kalmış olmasını bile zina saymaktadır. Örneğin Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 23.09.1993 tarihli 7093-7941 sayılı kararında ‘’ Maddi olayda davalı bir başka erkekle yatak odasında yarı çıplak olarak yakalanmıştır. Belirlenen karine zina sebebiyle boşanma için yeterli bir nedendir.’’ şeklinde karar vermiştir.
2.3. Kusur Koşulu
Zina sebebiyle boşanma davasında karar verilebilmesi için kusur koşulunun da gerçekleşmesi gerekmektedir. Yani zina yapan eşin kusurlu bulunması gerekir. Kusurlu bulunması için de eşin üçüncü kişi ile cinsel ilişkiyi bilerek ve isteyerek yaşaması gerekir. Aksi hallerde örneğin zorla uyuşturucu madde verilerek veya bayıltılarak tecavüze uğrayan kadın kusurlu sayılmaz. Bunun yanında zina sebebiyle boşanma davasında karar verilebilmesi için zinanın evlilik birliği süresi içerisinde gerçekleşmesi gerekir. Dava tarihinden sonra gerçekleşen zina artık bu davanın konusunu oluşturmayacaktır. Bu durum ancak yeni bir davanın konusu olabilir.
3. Zinanın İspatı
Zina sebebiyle boşanma davasında taraflar, verilen süre içerisinde usule uygun şekilde delillerini sunabilirler. İspat yükü davacı tarafta olup her türlü delille ispat edilebilir. Sunulan bu delillerin hukuka uygun deliller olması gerekmektedir aksi takdirde hukuka aykırı elde edilmiş olan deliller dikkate alınmaz. Hukuka aykırı delillere habersiz görüntü kaydetme, habersiz çekilen fotoğraflar, habersiz telefon kaydı, habersiz mesajları kaydetme, habersiz mektupları açma, habersiz belgeleri alma örnek gösterilebilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 24.06.2020 tarihinde 2020/2359 Esas, 2020/3302 Karar sayılı kararında bu durumun ne kadar açık olduğunu göstermektedir. ‘’ Mahkemece davacı- karşı davalı kadın tarafından dosyaya delil olarak sunulan CD hükme esas alınarak davalı- karşı davacı erkeğe sadakatsiz davrandığı vakıası kusur olarak yüklenmişse de CD’nin erkeğin özel hayatın gizliliği ihlal edilmek suretiyle hukuka aykırı yolla elde edildiği anlaşılmaktadır. Hukuka aykırı delil hükme esas alınamaz. CD’nin hukuka aykırı delil niteliğinde olması sebebiyle davalı-karşı davacı erkeğe sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış vakıasının kusur olarak belirlenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.’’
3.1. İspat Araçları
A. Gebe Kalmak
Zina sebebiyle boşanma davalarında kadının kocasından gebe kalma ihtimalinin olmadığı durumlarda gebe kalması zinanın delilidir. Örneğin yurtdışında olan kocanın karısının gebe kalması, kısır kocanın karısının gebe kalması ispat araçlarındandır.
B. Zührevi Hastalığa Yakalanmak
Zina sebebiyle boşanma davalarında eşlerden birinin cinsel ilişki ile bulaşabilecek frengi, belsoğukluğu gibi zührevi hastalıklara yakalanması zina eyleminin ispat araçlarındandır.
C. Fotoğraflar
Zina sebebiyle boşanma davalarında sunulan fotoğraflar zina eylemini kanıtlayıcı nitelikte olmalıdır. Örneğin Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 15.10.2018 tarihli 2016/24076 Esas, 2018/10959 Karar sayılı kararı ‘’Zina sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için öncelikle davalı eşin başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesinin veya cinsel ilişkinin gerçekleştirildiğine pek muhtemel bakılan bir durum içine girdiğini kanıtlanması gereklidir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı erkeğin dava açılmadan önce başka bir kadınla birlikte birden fazla kez farklı otellerde tatil yaptıkları ve o kadınla birlikte aynı odada birlikte çekilmiş müstehcen fotoğraflarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hale göre Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesinde yer alan boşanma sebebi gerçekleşmiştir.’’
D. Düğün Yapmak
Zina sebebiyle boşanma davalarında düğün yapma olgusu zinanın ispat araçlarından biridir. Örneğin Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 23.02.2005 tarihinde 832-2668 sayılı kararında ‘’Davacı tanıklarının beyanlarından davacı kadının daha önce açtığı davadan feragatinden sonra davalı kocanın bir başka kadınla düğün yaparak evlendiği ve onunla birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun161. Madde koşulları oluşmuştur.’’ bu olguya örnektir.
E. İletişim Araçları
Zina sebebiyle boşanma davalarında iletişim araçları ispat araçlarındandır. Bunlar; mektup, bilgisayar kaydı, telefon kaydı, ses kaydı, kamera kaydı, mesaj kaydı, sosyal medya paylaşımlarıdır. Bu ispat araçlarının hukuka uygun şekilde elde edilmesi halinde delil olarak değerlendirilmesi mümkündür. Aksi takdirde hükme esas alınamaz
F. Tanık Anlatımları
Boşanma davalarında tanık anlatımları, en çok dayanılan delil olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat tanık anlatımlarının yetersiz olması halinde esas alınmaz. Görgüye dayanmayan, inandırıcı olmayan yer ve zaman içermeyen, üçüncü kişiden aktarılan ya da husumete dayalı tanık beyanları esas alınmaz. Tanık beyanları, HMK uyarınca takdiri delil olduğu için hakim vicdani kanaatiyle karar verir.
G. Resmi Evraklar
Zina sebebiyle boşanma davalarında resmi evraklar ispat araçlarındandır. Resmi evraklara örnek vermek gerekirse soruşturma evrakı bunlardan biridir. Soruşturma evrakının içerisinde bulunan ifadeler de zina ispat edilebilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 23.02.2005 tarihinde 832-2668 sayılı kararında ‘’ davalı kadının Şener isimli şahıs ile imam nikahlı olarak birlikte yaşadığı hakkında yakalama emri bulunan Şener’in kadının yaşadığı evde yakalandığı anlaşılmaktadır gerçekleşen bu durum karşısında kadının zinası ispatlanmıştır.’’ Resmi tutanaklar ve davalının başkasından olma çocuğu tanıma kaydı da zinayı ispat eden diğer resmi evraklardır.
H. Otel Kayıtları
Otel kayıtları ile de zina ilişkisi ispat edilebilir. Taraflardan birinin üçüncü bir kişiyle otel odasında kalmaları zinanın varlığına delil olabilir. Otel kayıtları deliline dayanılabilmesi için tarafların illa aynı odada kayıtlı olması şartı aranmıyor farklı odalarda kayıt oluşturabiliyor. Fakat kamera görüntüleri ile aynı odaya giriş halinde zina sebebiyle boşanmaya karar verilebilir.
I. Çocuğunun Olması
Eşlerden birinin evlilik süresince başkasından çocuğunun olması da zina davalarında ispat araçları arasındadır.
İ. Hamilelik Testi
Zina sebebiyle açılan boşanma davalarında zina durumunun varlığı ya da yokluğu hamilelik testiyle ispat edilebilir.
4. Zinanın Varlığına Yönelik Fiiller
Yargıtay, boşanma davalarında aldatmanın ispatı ve aldatma ile ilgili delillerin nasıl değerlendirileceği konusunda birçok kararında detaylı açıklamalarda bulunmuştur. Yargıtay uygulamalarına göre, zina olgusunun ispatı için bazı temel ilkeler benimsenmiştir. Buna göre; Taraflardan birinin akrabası olmayan biriyle zorunluluk bulunmadan otelde aynı odada gece gecelemek, yakın akrabası olmayan bir kişiyle zorunluluk bulunmamasına rağmen yalnız olarak eve alması, fiilen başkasıyla yaşaması, evde başkasıyla yakalanması ve yatlarda/barlarda başkasıyla beraber olması gibi eylemler mahkemece zina niteliğinde kabul edilmiştir.
5. Hak Düşürücü Süre
Zina Sebebiyle boşanma davalarında dava hakkı iki şekilde kalkar. Bunlardan biri TMK m. 161 f.2’ ye dayanan hak düşürücü süre iken bir diğeri ise TMK m. 161 f. 3’ e dayanan aftır.
5.1. Hak Düşürücü Süre
Zina sebebiyle boşanma davasına dayanarak dava açmak isteyen tarafların, boşanma sebebin öğrenmesinden başlayarak altı ay, her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Bu süreler içerisinde açılamayan boşanma davası reddedilir.
5.2. Af
Af halinde dava hakkı düşmektedir. TMK m. 161 f. 3 hükmünde düzenlendiği üzere ‘’Affeden tarafın dava hakkı yoktur.’’ Tarafların barışması, birliktelik gösterilmesi, beraber tatile gidilmesi, hediyeleşmek, beraber otelde kalmak af göstergelerinden kabul edilebilmektedir. Af açıkça yapılabileceği gibi örtülü de yapılabilir ya da tarafın herhangi bir af niyetinin olmamasına rağmen çocuğu için veya ortak bir menfaat için bir araya gelinmesi halinde diğer eşin dava aşamasında bunu af olarak gösterme gayreti içerisinde olduğu görülmektedir.
Zina sebebiyle boşanma davalarında dikkatli bir şekilde ilerlenmesi gerektiği hukukun karmaşık doğası ve tarafların duygusal yükleri göz önünde bulundurulduğunda anlaşılabilir bir gerçektir. Her ne kadar zina, boşanma için geçerli bir sebep olarak kabul edilse de davaların doğru bir şekilde sonuçlanabilmesi için delillerin somut ve güçlü olması, hukuki sürecin titizlikle yönetilmesi son derece önemlidir. Bu nedenle her aşamanın dikkatle ele alınması ve tarafların haklarının korunması için uzman bir avukattan profesyonel yardım alınması büyük önem taşır.
Av. Ceren Türkiş
Antalya
Gençcan, Ömer Uğur, Zina Sebebiyle Boşanma, Yetkin Yayıncılık, 13. Baskı, Ankara, 2024.
Yargıtay 2. HD, 23.09.1993 7093-7941 K.
Yargıtay 2. HD, 24.06.2020 2020/2359 E. 2020/3302 K.
Yargıtay 2. HD, 15.10.2018 2016/24076 E, 2018/10959 K.
Yargıtay 2. HD, 23.02.2005 832-2668